25 Eylül 2010 Cumartesi

Selcuklunun İzi

SELÇUKLULAR


Selçuklu Tarihi, azameti ve görkemi dolayısıyla Osmanlı'nın gölgesi altında kalmıştır. Sık sık Osmanlı sanat ve başarısından, ihtişamından bahsediliyor.

Oysa, Selçuklu, kurulduğu 1040 ve son bulduğu kabul edilen 1330 lı yıllar arasında sadece 290 yıl hayatta kalmış olmasına rağmen, ulaştığı başarılar, oransal olarak bazı tarihçilerce, Osmanlı Devletini gölgede bırakır şeklinde değerlendirilmektedir.Kısaca sıralayalım;


1-0,8 milyon km2 Anadolu Yarımadasını bu süre zarfında Türkleştirip, Müslümanlaştırdılar.

2- Osmanlının eserlerinde görülen azamet ve israfa varan lüks olmamasına rağmen, eserleri ile üstün bir estetik düzeyine ulaştılar.

3-Devrin en güçlü devleti olan Bizans'ı yenilgiye uğrattılar.

4-Haçlı seferlerine set olup, Haçlıları yenilgiye uğrattılar.

5-Sultan Alaaddin Keykubad devrinde en görkemli zamanlarını yaşadılar. Başkentleri olan Konya da çok sayıda mimari şaheseri bu dönemde diktiler.

6- Yine bu dönemde Mevlana Hazretleri ,babasına yapılan davet üzerine Konya'ya gelip, mevlevi tarikatını kurdu.

5- Moğollara 1243'de yenilip, bir nevi uydu devlet haline gelmelerine rağmen, üstün medeniyet seviyelerini 80-90 yıl kadar sürdürmeyi başardılar.

6- Bu 80-90 yıl zarfında, 1277 yılında Moğollarca katledilen, Selçuklu Veziri Süleyman Müineddin Pervane gibi, Sahib Ata, gibi strateji ustaları ve devlet adamları yetiştirebildiler.

Bu arada burada bir parantez açmak da faydalı olur, Selçukluları batılı tarihçilerin yanı sıra , Mustafa Kemal Atatürk de çok takdir etmiştir., Kurtuluş Savaşına girmeden önce, Selçuklu Başkenti Konyayı ziyaret ederek bir süre burada dinlenmiş, bu arada şehirdeki Türk İslam Şaheserlerini ilk defa görmüş ve o zaman harabe durumunda bulunan İnce Minareli Medrese, Karatay Medresesi, Sahip Ata Medresesi vb.. nin ilk tamir emrini vermiş, kendi atalarının da Konyadan bugunkü Yunanistan'a göçtüğünü ifade etmiştir.


Bu Blogda halen sağlam kalmış Selçuklu eserleri üzerinden 2010 yazında öğrenebildiğim kadarıyla Selçukluyu anlatmaya çalışacağım.

KISA SELÇUKLU TARİHİ

Bu toprakların kaderine paralel, Selçuklular da savaş, ölüm, parlak dönemler, işgal dönemleri geçirdiler. Kısaca


1- 1040 yılında Dandanakanda , Gaznelileri yenerek devletlerini kurdular.

2-1071 yılında Bizanslıları Malazgirtte mağlup ederek, Anadoluyu yurt yaptılar.

3-Anadoluyu, Oğuz Türklerinin büyük bir göç kitlesiyle, kendilerine vatan yaptılar.

4-1096 dan sonra Haçlı seferleri başladı. 1300 lü yılların sonuna kadar da devam etti. Abartısız milyonlarca Haçlı saldırgana Anadolu mezar oldu.

5-1220 den sonra büyük Sultan Alaaddin Keykubadın tüm Anadoluyu imar etti.1237 yılında vefat etti.

6- Bu büyük hükümdarın devrinde Mevlana nın babası, sultanın daveti üzerine, (bugünkü Afganistanda kalan, Belh şehrinden) Mevlana da yanındayken, Konyaya gelerek yerleşti.

6- 1243 yılı tüm Anadolu için acı oldu, Selçuklu ordusu Moğollar karşısında 1243 yılında yenilgiye uğradı. Bundan sonra Selçuklu Moğolların sömürgesi olarak yaşadı.

7- Büyük vezir Müineddin Pervanenin daveti ile Mısır Memlüklü Baybars'ın 1260 yılında Aynü Calut mevkiinde Moğolları yendi, daha sonra 1277 de Elbistan da Moğolları yendi.

8- Maalesef Baybars,ülkesine geri döndü, Pervane ise, aynı yıl Moğollarca şehit edildi.

9-1330 yıllarına kadar Selçuklular , Moğol idaresi altında yaşadılar, silikleşerek, tarih sahnesinden çekildiler.

10- Dünya Moğollara da kalmadı, 1335 yılında, Moğol İlhanlı İmparatorluğu parçalandı ve Anadolu üzerinde 80 yıllık işgal sona erdi.


SELÇUKLULAR ve TÜRKMENLER- KONTROLLÜ ? KAOS

Tarihte son dönemde büyük dünya devletleri tarafından düşmanlarına ve dostlarına karşı kullanılan asimetrik savaş, kontrollü kaos, üçüncü kuvvet gibi uygulamalar, ilk defa geniş ölçüde Selçuklular tarafından kullanıldı.


Selçuklu Devleti, etnik olarak Asyadan göç eden, çadırlarda yaşayan, çobanlık yapan, Türkmen nüfusa dayanıyordu. Sultanın ordusunda Türkmenler ve paralı askerler yer alıyordu. (Müslüman olmayan Türk Peçenekler, Rumlar, yabancı paralı askerler (Hatta Almanlar.)) Ancak üst düzeyde, devlet dili, Farsça idi, devlet kuruluşlarını İrandan kopyalamıştı. Türkmen Halk üzerinde de sınırlı bir kontrol vardı. Mesela bizanslılar ile barış yıllarında bile Türkmen yerleşimciler, devlet kontrolünde olmadıkları noktasından , savaşa, gazaya, işgale devam eder, Sultan da benim bunlar üzerinde kontrolüm yok deyip sorumluluğu üzerinden atabilirdi. Örnek olması açısından Salahaddin Eyyübinin büyük zaferleri üzerine, 1176 da toplanan 3ncü Haçlı seferi sırasında Haçlılar ile saldırmazlık anlaşması yapılmıştı, buna rağmen Uluborlu da Türkmenler Haçlılara saldırdı. Almanlara Selçuklunun verdiği açıklama, Türkmenlerin “ Hiçbir kanuna (devlete) itaat etmeyen , komşu beldeleri yağmaya alışık bulunan bir kavim olup, sultan ile de savaşmaktan çekinmedikleri” oldu. (Burada bir parantez açıp bugünkü Türklerde de kanun kural tanımamanın, trafikte , vergide , yerleşimde ve ticaret hayatında bugünkü kuralsızlığın o günlerden geldiğini adeta bu milletin genlerine kadar işlemiş olduğunu belirtmek gerekir mi bilmiyorum.)

Yine bir mucize kabilinden Moğol işgali altında iken de Türkmenler , Moğollara karşı değil de Bizans aleyhine gelişmeye, çoğalmaya , hayatiyetlerine, fethe, devam ettiler. Devletin hareket edememesi, halkı pek engellememiş oldu. (benzeri, Kurtuluş Savaşı yıllarında da gerçekleşti, devletin sukutuna rağmen, Türkiyenin her yerinde bağımsız kendindenci, adeta bir ağ yapısı şeklinde direniş odakları ortaya çıktı, bu da işgalcilerin sonu oldu.)

Buradan da bazı dersler çıkarılabilir sanırım.

Çok kuvvetli bir gücün işgali altında iken, esas strateji dağınıklık olmalıdır ki, kuvvetli düşmanla başetmek kolay olsun, Moğol işgali sırasında Danişmendler, Karamanlılar, Ahiler, Türkmenler, birden çok Selçuklu sultanı, kuvvetli vezirler gibi çok değişik güç odakları ortaya çıkmış ve Moğollar sadece 80 sene işgallerine devam edebilmiştir. İşin enteresan yanı işgallerinin sonlarına doğru din değiştirerek, Müslüman olmuşlardır.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder